Hikayenin Sonu.

Oluyordu yani başarıyordum.
Zırtapozu tabuta koymuş toprağa gömüyordum. 4 ay kadar süredir biriyle birlikteydim.
Annem istemedi ayırdı. Direndik. Kavga ettik barıştık. Çoğunluk ben çabaladım çünkü o ağır abiydi.
Yalvarmaz özür dilemezdi. Sadece sevdiğini bilirdim, çok sevdiğini. Ben de aşık değildim ama seviyordum.
Aşk ve sevgi.. İkisi gerçekten farklı şeyler.
Aşkta mantık denen şey buhar olup uçuyor ama sevince öyle olmuyor, daha mutlusun; aptal değilsin.
4 ay geçti artık ağır abiliği çabasızlığı beni yoruyordu. Haklı olsam da olmasam da özür dileyip barışmaya çabalamaktan sıkılmıştım. Nihayetinde ben de bir kadınım di mi ? İlgi bekliyorum.
O da özür dilesin, ilgilensin istiyorum. Söylüyorum yapma saçmalıyorsun ben ilgiliyim deyip sıyrılıyor.

13 Şubat..
Hediyemi 3 gün önceden falan almıştım. Sevgililer günü için..
Ne oldu bilmiyorum ama bi an da artık yapamayacağımı fark ettim ve bitirdim.
Anlaşamıyorduk çok sık kavga ediyorduk. İlk 2 ayda sevdiği gibi sevmiyordu beni, umursamıyordu.
Hediyeyi götürdüm ablasına verdim.
Teşekkür için mesaj attı ve onun dışında aramadı zaten ayrılık mesajıma da sen bilirsin demişti.
Hoş zaten söylüyordu " Senden ayrılırsam ne yaparsın ?" dediğimde "Hiç bir şey. Zaten karar vermişsen bi şey yapmamın bi anlamı olmaz" diyordu. Yapmadı da.

Sevdiğini düşünmüyordum artık.
Sonra mesaj atıp sordum 'Zaten bitirmişsin neden benim yapmamı bekledin ?' dedim.
Beni sevdiğini öyle bir şeyi asla düşünmediğini söyledi.
Mesajlarından beni sevdiği çok açıktı. "Seni" dedi "Hayata yeniden başlayacak kadar sevdim."
Bize bi şans daha vermesini hata yaptığımı söyledim.
"Biz anlaşamıyoruz ben seni çok özledim çok seviyorum deli gibi seviyorum buna rağmen seni mutlu edemedim, edemicem de. Aynı dili konuşmayı başaramıyoruz. Senin istediğin kişi benim gibi biri değil. Seni unutmalıyım sen de beni unutmalısın; istediğin kişiyi bulmak için"

Buna cevap veremicek kadar kırılmıştım. Ben ondan şans istiyordum suçlu oydu ama ben özür diliyordum ve reddedildim. Bütün kendime olan güvenimi kaybettim. Seni de..
Yeni biri giricek hayatlarımıza yine kendimizi tanıtıcaz. 2 cümle de olsa belki içinde ben geçicem. Daha önceki hatalarımdan biri diye bahsediceksin benimle olan ilişkini anlatırken.
Severek bitiriyoruz. Aptallığımıza madalya alalım. Ya da dur bunu en fazla ben hak ediyorum.
Kendine iyi bak bana en çok değer veren insan...

Zırtapozz Desem ?

Ayrılalı 15 ay oldu neredeyse.
Başka bi ilişkim de var hem de 4 aydır ve dediğim gibi seviyorum Burak'ı.
Evet bu arada sevgilimin adı Burak.
Ama Zırtapoz; sen nasıl başarıyorsun hep aklımda kalmayı ?

Biz arkadaşım Beyzi ile haftasonları bi alışveriş merkezinde çalışıyoruz.
Beyzi kozmetik ben bebe giyim dükkanında çalışıyorum.
Zırtapozlar da bizim çalıştığım bu alışveriş merkezinin yakınına taşınmış.
Bizim burada çalıştığımızı da öğrendi. Beyzi'nin sevgilisi Zırtapoz'un kankası olur aynı zamanda.
Neyse bu gün öyle mal mal girişe doğru bakarken bir de ne göreyim ZIRTAPOZ.
Saat 2 falan beyefendi yeni uyanmış suratında yastık izi.
Bi üst kata çıktı 5 dakika sonra indi bizim kata, Beyzi'nin dükkana girdi.
5 dakika sonra Beyzi geldi 'Canım bi gelsene bizim dükkana' dedi.
Gökay'ın geldiğini biliyorum. Parfüm falan sıktım geçtim Beyzi'lerin dükkana.
'Aa hoşgeldin naber ?' dedim sadece tokalaşıcaktı tuttum kendime doğru çekip yanağını dayadım yanağıma.
O kadar parfüm sıktım boynuma duysun kokuyu di mi yani :))
Neyse bu 'iyi ya büyümüşsün :D' dedi.
En sakin tavrımı takınıp 'Yıaa dalga geçmesene :D' dedim ama sinirden ölüyorum boyumla dalga geçiyor aklınca. O an ağzına süpürgeyle yapıştırasım o yanağında izi çıkmış yastığa geri fırlatasım geldi ama sakinliğimi bozmadım.
Çıkarken de Beyzi'ye "Güzel kızlar falan gelirse numarasını alıyorsun ev şurası zaten yolluyorsun" diyor.
APTAL SALAK sevimli tatlı eski sevgilimm.

Sonra çıktı gitti. Baktım kalbim hala; güm güm güm ..

Bir tutam Merhaba'm var, alır mısınız ?

Yaklaşık 8 ay aradan sonra Merhabaaa.

evet baktım 8 aydır yazmıyorum. Nasıl yazmadım ben de bilmiyorum. Aslında bakılırsa internete eskisi kadfar girmiyorum. Ya vaktim olmuyor ya canım istemiyor vs vs.

Nasıl yazasım geliyor şu bi kaç haftadır anlatamam.

Okunur okunmaz bilemiyorum ama yazacağım yahu.

Uzun bi aradan sonra tekrar yazacağım. Okumak okumamak dediğim gibi size kalmış.

Ben içimi güzelce dökeyim de..

8 ay önce Zırtapoz demişim en son. Nasıl aşıktım gerizekalıya vay be.

-Tım dedim di mi fark ettiniz.

Hayatımda başka biri vaaarr.

Bu kez aşık değilim ama seviyorum, mutluyum dırım dırıımm...

Zırtapoz'a aşık olduğum gibi kimseye aşık olamayacağımı biliyorum ama şu an hayatımda olan kişilik fazlasıyla sevilesi biri eee ben de öyle yapıyorum :)

Yaklaşık 4 aydır birlikteyiz ve gerçekten güzel gidiyor. Nazar değmesini istemem bi maşallah alayım, teşekkürlerr :)

Daha sonra girip tek teek anlatacağım meraklısına. Anlatmayı seviyorum çünkü. 

8 ay'dan sonra tekrar yazıp, anlatıyor olmak yüzüme tebessüm otutturdu :)

Şimdilik hoşçakalıın :))

İlişkilerine alıştım.
O kızların hepsinin hayatları, neleri sevdiği-sevmediği, nasıl giyindikleri, nereden giyindikleri, kullandıkları parfüm hepsini biliyorum.
Sayende her ay başka kızı analiz etmeye alıştım.
Yani ben mutludum.
Ama sen ne yaptın tuttun benim senden ayrıldığım gün çıktığun kızla ciddi bir ilişkiye başladın.
Başta dedim ki olmaz yapamaz ama sen yaptın. Birine bağladın.
 O kız seni kendine bağladı.

Doğum günüm de facebook duvarımı kapatmadım çünkü doğum günümü kutlamanı her şeyden çok istiyordum.
Kimin ne aldığı ne yazdığı umrumda değildi.
Senin bana mutlu yıllar yazman gerekiyordu.
Bu belki beni bütün yıl mutlu yapmaya yetmeyecekti ama istiyordum.
Ne kadar yapmacık olsa da istiyordum.
Bütn gün bekledim bekledim yazmadın. Sonra tam uyumuştum sevgilim arayarak uyandırdı.
'O Zırtapoz doğum gününü kutlamış ! Silmemişsin hala onu seviyorsun di mi !' diye ağzıma sıçarken benim tek aklımda kalan doğum günümü kutlamış olamandı.
Evet, Zırtapoz'un doğum günümü kutlaması haberini sevgiliminden almam pek iyi olmadı ama sonuç olarak kutlamıştı.
Ne dediğini merak ederek bigisayara koştum.
Nice senelere kübra hanım.
:)
Basit anlamsız saçma..
Bi kaç gün sonra sevgilisinden ayrıldı.
Sanırım doğum günümü kutladı diye.
Ve şimdi doğum günümün üzerinden yaklaşık 1 hafta geçti. Zırtapozun facebook profiline girmek için bilgisayara oturdum. İsmini arama kısmına yazdım profiline tıkladım, profil fotoğrafında o kızla fotoğraf var tıklıyorum açılmıyor. Geç fark ettim yazıyı;
ARKADAŞ OLARAK EKLE.

Üzüldüm, kimseye söylemedim.

Zırdapoz'un sevgilisi -Tombul yanak diyelim ona- facebook'unu açmış Zırtapozla fotoğraflarını koymak için.
Fotoğrafları bi gördüm o kadar güzel ki ve çok yakışıyorlar.
Evet bunu söylemek çok zor ama gerçekten yakışıyorlar.
Biz hiç yakışmıyorduk.
O çok yakışıklı.
Ben de yakışıklı çocuğun yanındaki armut kızı oynuyordum.
Neyse...
Staj da oturuyorken arkadaşlara size tombul yanağı göstereyim dedim.
Girdik kızın profiline, staj arkadaşımın dibi düştü, salyalarını biz toplayamadık.
Tombul yanak'a bayıldı.
"Çok yakışıyorlar yaa, kusura bakma ama senin bu kızın yanında pek şansın yok canım, hebele hübele" diye zırvaladı.
Üzüldüm tabi ki ama bi süre sonra geçti. Çünkü bunlar zaten benim kabullendiğim şeyler.
Fotoğraflarına bir kez daha baktım.
"Haklısın sanırım,gerçekten yakışıyorlar"
Kızın, yorumlarına kadar ezberlediğim bütün fotoğraflarına bir kez daha tarafsız bakıp hiç kabul edemediğim acı gerçeği de kabullenip, dillendirdim.
"Kız şişko falan değil, sadece yanakları toplu ve biraz beli kalın, bacakları çok düzgün, fiziği güzel, en önemlisi boyu uzun"
Beni üzen cümle staj arkadaşımın söylediği cümle değil, bu cümle oldu.
Kız benim koşsam da yetişemeyeceğim kadar açık arayla benden öndeydi.
Staj arkadaşım bana dönüp
"Helal olsun lan sana. Çocuktan hiç bir beklentin yok. Yaptıklarına rağmen hala onu seviyorsun. Yalnızca seviyorsun karşılık beklemeden. İşte bunu gerçekten taktir ediyorum" dedi.
Bunu kendimi yüceltmek için söylemiyorum.
Gerçekten karşılık beklemiyorsam -ki ben bi gelsin sarılsın istiyorum-, o aşkın büyüklüğü tartışılmazdı.
Dünden geriye aklımda yer eden tek şey ise;
Ekranda ikisinin fotoğrafı;
Zırtapoz tombul yanağın omzuna yatmış, GÜLÜMSÜYOR.

Seni seviyorum diyor..

Buğra "Seni Seviyorum" dediğinde ne diyeceğimi bilemiyorum.
Hayır hayır, mutlu olduğumdan değil, sevmiyorum.
Seviyorum demek istemediğim için ne yapacağımı şaşırıyorum.

+Seni Seviyorum
- :)

+Seni Seviyorum
- Biliyorum :)

+Seni Seviyorum
- O nerden çıktı şimdi :)
+ Söylemek istedim.
- Aa şurdaki şeye bak aa.

+Seni Seviyorum
-Biliyorum :)
+ Peki ya sen ?
- Bilmiyorum.

+Seni Seviyorum
-Teşekkürler :)
+ :S:s:S:S

+Seni Seviyorum
-Üzülme, geçer.

...
..
.

Ciddiyiz biz :P

Adını "ciddi" koyduğumuz saçma sapan bir ilişkinin içinde yuvarlanıp gidiyorum.

Adam bulduğu her fırsatta benim yanımda. 

Hayalini kurduğum şeyleri yaşıyorum.

"Bir erkek sever mi ya ?" diye düşünürdüm, inanmazdım ama oldu.

Seviyor, özlüyor, değer veriyor..

Tek bir sorun var. 

Ben sevmiyorum, özlemiyorum, hiç bir şey hissetmiyorum.

Yalnızca beni sevdiği için onunla birlikteyim.

Zırtapoz'u aklımdan çıkaramıyorum.

Gece onu düşünerek uyuyorum, sabah kalktığımda yine onu düşünerek uyanıyorum.

Koca günü onu düşünerek geçiriyorum.

Buğra bir şey söylediğinde " aa Zırtapoz da öyle yapardı " diye istemsiz atlıyorum.

Üzülüyor, kızıyor ama hiç bir şey söylemiyor.

Zırtapoz'u unutamadığımı biliyor ama sessiz kalıyor.

Ailesi çok iyi, beni çok seviyorlar.

Buğra'ya çok iyi geldiğimi söylüyorlar.

Buğra'ya göre biz ciddi ilişki yaşıyoruz.

Bence saçma.

Dün yüzüne "seni sevmiyorum" dedim.

"Seversin ben beklerim" diyor.

"Ayrılalım" dedim.

"Asla, seni öldürürüm" diyor.

Birazcık psikopat zaten.

Off..

Zırtapoz ile sevgilisi de facebook hesaplarını dondurdu.

Zırtapoz'un bu sefer güzel bir ilişkisi var sanırım.

Ne yapıyorum, ne yaşıyorum, sonum ne olacak hiç bir fikrim yok..