31 Aralık 2011 Cumartesi

11 Aralıktan bu yana 2 kez daha falcıya gittim biri Zırtapoz için dönmeyecek dedi diğeri yılbaşında dönecek barışacaksınız dedi.
Geçen cumartesi zırtapozun hastanede yattığını duydum dayanamadım aradım.
Geçmiş olsun, neyin var deyip kapattım.
Aradan 2 gün geçti mesaj attı.
"Teşekkürler aradığın için, sesinin duymanın iyi geleceğini tahmin etmezdim doğrusu" dedi.
Ay bende bir mutluluk.
Aldığım en güzel iltifat, duyduğum en güzel cümle bu.
"Rica ederim" dedim uzatmadım.
Sonra aradan 2 gün daha geçti yine mesaj.
Yılbaşında benimle falanca yere gelir misin beraber olalım diyor.
Ay kalbime inecekti.
ık mık dedim, azıcık naz yaptım, sonra peki gelirim dedim.
Bunu duyan arkadaşlarım deyim yerindeyse -ki bence gayet yerinde- ağzıma sıçtılar.
Ama ben kararlıyım gidicem.
Sonra dün gece oturdum 2 saat düşündüm.
Evet abartısız odama kapandım 2 saat düşündüm.
Ne yapıyorum ben bu çocuk beni aldattı,
barışsak tekrar sevgili olsak yine bitecek ve ben ayrılığın ilk günlerini tekrar yaşayacağım.
Ayrıca yaptığı onca şeyden sonra onu hemen affetmem saçmalık,
ben bu kadar gurursuz olamam dedim ve Zırtapoza mesaj attım.
Ben gelemeyeceğim, seninle görüşmek istemiyorum, sana hala kızgınım, arkadaş kalmak istemiyorum, bundan sonra merhaba merhaba daha fazlasını yapamıcam falan dedim.
Ne dese beğenirsiniz 'Daha fazlasını istediğimi sanımıyorum bu nerden çıktı'


Yiğitliğe bok sürdürmüyor.
Yine uzatmadım 'Neyse sorun olmadığına sevindim' dedim.
Şimdi başka bir kızla gidiyor yılbaşını kutlamaya bende başka bir erkek arkadaşımla gideceğimi ortak arkadaşlar aracılığıyla duyurdum ona.
Verdiğim değeri hiç hak etmeyen Zırtapoza hala aşığım ama doğru olan ondan uzak durmam.

'Uzağındayken de canımı yakmayı başarıyorsun, sana çok yakın olduğumda da. Sana hayranım sevgilim '

11 Aralık 2011 Pazar

Fala inanmaaa !



"Fala inanma falsız da kalma" demiş atalarımız.
İyi demiş hoş demiş de ben inanıyorum, kapılıyorum büyüsüne :(

Geçenlerde ruh halim çok falcıydı.
Arkadaşımı ayarttım gittik.
Kahveden nefret ederim ama onu bir içişim vardı su gibi.
Şipşak kapattım, soğumasını bekledim, sıra bana geldi.
Ay bir heyecan bir korku.
En son bu duyguyu 7 yaşımda romatizma iğnesi olurken yaşamıştım.
Öhhöm neyse efenim kadın beni aldı odaya fincanı bir açtııı,
Amaan ya rebbiiiiiiim ! Kız neyi taktın bu kadar kafaya kim üzdü seni ! diye bağırdı.
Zırtapozu gördü, ay bu çocuk çok dengesizz dedi.
Zırtapozun en belirgin özelliği dengesizliği doğru söylüyor.
Bu çocuk seni çok üzmüş ama çok pişman döncek o sana,
sen de affetmem falan diyorsuuun ammmaa çocuğu görünce dayanamıyorsuun, affetcen bal gibi dedi.
Duruyor duruyor, bu çocukla tekrar birlikte görüyorum ben sizi diyor.
Bende bir mutluluk bir mutluluk, sanki zırtapoz bana tekrar dönmüş barışmışız gibi.
Allaaaam ya rebbim ağzın bal yesin emi kııız deyip boynuna atlayasım geldi falcı kadının da sakinliğimi hanımefendiliğimi bozmadım.
Kadın konuşuyor ben hala "ay dönecekmiş" diye düşünüp pişmiş kelle gibi sırıtıp kadının hiç bi dediğini takmıyorum.
Ben de nazar varmış, talip çokmuş, beğenen çokmuş vs vs diye egomu okşayacak sözler söylüyor ama benim hiiç umurumda değil.
Ben duymuşum duyacağımı, uçmuşum havalara, "bok gibisin sıfatın kıçıma dönmüş" dese yine moralimi bozamazdı yani.
Falcının etkisiyle bütün gün pişmiş kelle gibi gezdim ancak  yavaş yavaş etkisinden çıkıp gerçekle yüzleşiyorum.
Zırtapoz yok ve asla dönmeyecek.

2 Aralık 2011 Cuma

Karar aldım, seni sensiz yaşıyorum.



Zırtapoz sevgilisinden ayrılmış ama barışmaları yakındır.
Neyse..

Ona çok kızgın olduğumu düşünüyor.
Yakın arkadaşım olan Arı Maya'nın sevgilisi Tutkuluk Zırtapozun arkadaşı.
Geçen gün Arı maya, ben, Tutkuluk beraberdik.
Tutkuluk Zırtapoza söylemiş beraberdik senden konuştuk falan diye
Zırtapoz da arkasından küfür edip etmediğimi sormuş
Tutkuluk da 'etmedi' deyince şaşırmış.

Onu facebook'dan sildiğim ve telefonda 'senden nefret ediyorum' diye bağırdığım için
bu kez gerçekten kızdığımı düşünmüş herhalde şapşal
ama ben ona uzun süre kızgın kalamam ki :)

Ona hissettim şey aşk mı, alışkanlık mı bilmiyorum ama
Yaşadığım duygu her neyse,
Canımı ne kadar yakarsa yaksın,
Ne kadar üzülürsem üzüleyim,
Bu yaşattığı duyguyu seviyorum.

Emin olduğum tek duygu onu seviyorum.
Bi aşkla ya da değil ama seviyorum.

Benim olmasını da istemiyorum.
Asla dönmeyecek, dönse bile affetmeyeceğim ama
bu duyguyu yaşamaya devam edeceğim.
Onu sevmeye devam edeceğim.

Onu uzaktan izlemeyi seviyorum.
Uzun bi süre hayatıma birini dahil etmek istemiyorum.
Bu duyguyu doya doya yaşamak istiyorum.
Bu acıyı çekmek istiyorum.

Belki birine aşık olurum
bu engelenilcek bir şey değil ama aşık olmamak için bütün önlemleri alacağım.
Kimseyle tanışmayı düşünmüyorum.
Etrafa bakarak yürümem zaten ama artık hiç bakmıyorum.
Karşı cinsi yanıma yaklaştırmıyorum, yaklaşmıyorum.

Bakalım bu ne kadar devam edecek :)