3 Haziran 2012 Pazar

İlişkilerine alıştım.
O kızların hepsinin hayatları, neleri sevdiği-sevmediği, nasıl giyindikleri, nereden giyindikleri, kullandıkları parfüm hepsini biliyorum.
Sayende her ay başka kızı analiz etmeye alıştım.
Yani ben mutludum.
Ama sen ne yaptın tuttun benim senden ayrıldığım gün çıktığun kızla ciddi bir ilişkiye başladın.
Başta dedim ki olmaz yapamaz ama sen yaptın. Birine bağladın.
 O kız seni kendine bağladı.

Doğum günüm de facebook duvarımı kapatmadım çünkü doğum günümü kutlamanı her şeyden çok istiyordum.
Kimin ne aldığı ne yazdığı umrumda değildi.
Senin bana mutlu yıllar yazman gerekiyordu.
Bu belki beni bütün yıl mutlu yapmaya yetmeyecekti ama istiyordum.
Ne kadar yapmacık olsa da istiyordum.
Bütn gün bekledim bekledim yazmadın. Sonra tam uyumuştum sevgilim arayarak uyandırdı.
'O Zırtapoz doğum gününü kutlamış ! Silmemişsin hala onu seviyorsun di mi !' diye ağzıma sıçarken benim tek aklımda kalan doğum günümü kutlamış olamandı.
Evet, Zırtapoz'un doğum günümü kutlaması haberini sevgiliminden almam pek iyi olmadı ama sonuç olarak kutlamıştı.
Ne dediğini merak ederek bigisayara koştum.
Nice senelere kübra hanım.
:)
Basit anlamsız saçma..
Bi kaç gün sonra sevgilisinden ayrıldı.
Sanırım doğum günümü kutladı diye.
Ve şimdi doğum günümün üzerinden yaklaşık 1 hafta geçti. Zırtapozun facebook profiline girmek için bilgisayara oturdum. İsmini arama kısmına yazdım profiline tıkladım, profil fotoğrafında o kızla fotoğraf var tıklıyorum açılmıyor. Geç fark ettim yazıyı;
ARKADAŞ OLARAK EKLE.

1 Mayıs 2012 Salı

Üzüldüm, kimseye söylemedim.



Zırdapoz'un sevgilisi -Tombul yanak diyelim ona- facebook'unu açmış Zırtapozla fotoğraflarını koymak için.
Fotoğrafları bi gördüm o kadar güzel ki ve çok yakışıyorlar.
Evet bunu söylemek çok zor ama gerçekten yakışıyorlar.
Biz hiç yakışmıyorduk.
O çok yakışıklı.
Ben de yakışıklı çocuğun yanındaki armut kızı oynuyordum.
Neyse...
Staj da oturuyorken arkadaşlara size tombul yanağı göstereyim dedim.
Girdik kızın profiline, staj arkadaşımın dibi düştü, salyalarını biz toplayamadık.
Tombul yanak'a bayıldı.
"Çok yakışıyorlar yaa, kusura bakma ama senin bu kızın yanında pek şansın yok canım, hebele hübele" diye zırvaladı.
Üzüldüm tabi ki ama bi süre sonra geçti. Çünkü bunlar zaten benim kabullendiğim şeyler.
Fotoğraflarına bir kez daha baktım.
"Haklısın sanırım,gerçekten yakışıyorlar"
Kızın, yorumlarına kadar ezberlediğim bütün fotoğraflarına bir kez daha tarafsız bakıp hiç kabul edemediğim acı gerçeği de kabullenip, dillendirdim.
"Kız şişko falan değil, sadece yanakları toplu ve biraz beli kalın, bacakları çok düzgün, fiziği güzel, en önemlisi boyu uzun"
Beni üzen cümle staj arkadaşımın söylediği cümle değil, bu cümle oldu.
Kız benim koşsam da yetişemeyeceğim kadar açık arayla benden öndeydi.
Staj arkadaşım bana dönüp
"Helal olsun lan sana. Çocuktan hiç bir beklentin yok. Yaptıklarına rağmen hala onu seviyorsun. Yalnızca seviyorsun karşılık beklemeden. İşte bunu gerçekten taktir ediyorum" dedi.
Bunu kendimi yüceltmek için söylemiyorum.
Gerçekten karşılık beklemiyorsam -ki ben bi gelsin sarılsın istiyorum-, o aşkın büyüklüğü tartışılmazdı.
Dünden geriye aklımda yer eden tek şey ise;
Ekranda ikisinin fotoğrafı;
Zırtapoz tombul yanağın omzuna yatmış, GÜLÜMSÜYOR.



25 Nisan 2012 Çarşamba

Seni seviyorum diyor..

Buğra "Seni Seviyorum" dediğinde ne diyeceğimi bilemiyorum.
Hayır hayır, mutlu olduğumdan değil, sevmiyorum.
Seviyorum demek istemediğim için ne yapacağımı şaşırıyorum.

+Seni Seviyorum
- :)

+Seni Seviyorum
- Biliyorum :)

+Seni Seviyorum
- O nerden çıktı şimdi :)
+ Söylemek istedim.
- Aa şurdaki şeye bak aa.

+Seni Seviyorum
-Biliyorum :)
+ Peki ya sen ?
- Bilmiyorum.

+Seni Seviyorum
-Teşekkürler :)
+ :S:s:S:S

+Seni Seviyorum
-Üzülme, geçer.

...
..
.

23 Nisan 2012 Pazartesi

Ciddiyiz biz :P



Adını "ciddi" koyduğumuz saçma sapan bir ilişkinin içinde yuvarlanıp gidiyorum.
Adam bulduğu her fırsatta benim yanımda. 
Hayalini kurduğum şeyleri yaşıyorum.
"Bir erkek sever mi ya ?" diye düşünürdüm, inanmazdım ama oldu.
Seviyor, özlüyor, değer veriyor..
Tek bir sorun var. 
Ben sevmiyorum, özlemiyorum, hiç bir şey hissetmiyorum.
Yalnızca beni sevdiği için onunla birlikteyim.
Zırtapoz'u aklımdan çıkaramıyorum.
Gece onu düşünerek uyuyorum, sabah kalktığımda yine onu düşünerek uyanıyorum.
Koca günü onu düşünerek geçiriyorum.

Buğra bir şey söylediğinde " aa Zırtapoz da öyle yapardı " diye istemsiz atlıyorum.
Üzülüyor, kızıyor ama hiç bir şey söylemiyor.
Zırtapoz'u unutamadığımı biliyor ama sessiz kalıyor.
Ailesi çok iyi, beni çok seviyorlar.
Buğra'ya çok iyi geldiğimi söylüyorlar.

Buğra'ya göre biz ciddi ilişki yaşıyoruz.
Bence saçma.

Dün yüzüne "seni sevmiyorum" dedim.
"Seversin ben beklerim" diyor.
"Ayrılalım" dedim.
"Asla, seni öldürürüm" diyor.
Birazcık psikopat zaten.
Off..
Zırtapoz ile sevgilisi de facebook hesaplarını dondurdu.
Zırtapoz'un bu sefer güzel bir ilişkisi var sanırım.


Ne yapıyorum, ne yaşıyorum, sonum ne olacak hiç bir fikrim yok..

14 Nisan 2012 Cumartesi

Zaman ilacım olsa.

Ben yine upuzun zamandır yazmıyorum.
İnternetim gitti 1 ay kadar, sonra benim yazasım gelmedi falan ama çok şey oldu.
Zırtapoz bir kaç kere mesaj attı.
Barışma amaçlı zor tuttum kendimi ama barışmadım.
Onu her zaman özlüyorum..
30 Mart'ta biriyle çıkmaya başladım adı Buğra.
Bana gerçekten aşık.
Zırtapoz'u sevdiğimi biliyor.
Kabulleniyor. Yanında olmam ona yetiyor.
Beni çok mutlu ediyor.
Zırtapoz da eski sevgilisiyle barıştı.
Göt kız hep Zırtapoz'la beraber olan fotoğraflarını koyuyor feyse :(
Kısacası abuk subuk bi ilişkinin içindeyim.
Buğra'dan ayrılamıyorum. Beni bırakmıyor.
Ben de artık oluruna bıraktım.
Adam beni her türlü kabul ediyor, gideceği yere kadar gitsin.
Saldım her şeyi. Zaman gösterir artık ne olacağını :/
Sonum hayırlı olur umarım :/

25 Şubat 2012 Cumartesi

Ne demek bu şimdi ?!


Gece yatıyorum. Telefon her zaman olduğu gibi yastığımın altında ve titreşimde.
Tam uykuya dalıcam ‘zııt zııt’. Evet 1 mesaj geldi.
Kimden geldiğini tahmin ederken aklımdan 95478524 insan geçiyor. Arkadaşım dershaneye gelmeyeceğini söylemişti vazgeçti herhalde mesaj attı falan diye düşünürken uyuşuk uyuşuk yastığın altında telefonu aradım ve buldum.
Bir baktım ekranda Zırtapozun ismi. Şaşırdım.
Hızlıca güvenlik kodunu yazdım ve mesajı açtım; “Napıyorsunn ?“
Nasıl yani. Aylar sonra gerçekten ne yaptığımı mı merak edip mesaj attı.
Sms paketim, tl’m hiçbir şeyim yok hattımda cevap atamadım.
Sabah babama söyledim tl yükletti cevap attım.
‘Günaydın. Gece mesaj atmışsın yeni gördüm kusura bakma’
Evet gece uyuyordum da görmedim numarasını yaptım.
Cevap geldi, mutlu mutlu açıyorum ki tek kelime ekranda ‘Günaydın’
Ulan gerizekalı. Ulan mal. İnsan bi “önemli değil nasılsın ?” der, öküzzz.
O kadar kızdım ki. Göt kafalı. Sanki ben mesaj attım ona salağa bak.
Amacın ne lan senin at kafası. Cevap atmadım tabi ki.
Kendini hatırlatıyor aklınca ben onun peşinden koşacağım sanıyor ama yok öyle.
Gerizekalı. Neler düşünmüştüm oysaki. Bu yine tekrar deneyelim diyecekti. Bende "Olmaz zırtapoz sana güvenmiyorum. Seni hala seviyorum ama bana lütfen mesaj atma bıdı bıdı.." diyecektim. Onunla tekrar birlikte olmak istemiyorum ama köpek gibi yalvarsın istiyorum.
Allahın gerizekalısı bütün hayallerimi suya düşürdün. Götün soğuk fayanslara değsin. 
He bu arada Seni seviyorum :*

31 Ocak 2012 Salı



Arabeskin bile damarını çatlatmak istiyorum bugün !
Hakkımdır.
Çünkü durum, fazlasıyla arabesk.
Birini seviyorum, bugün doğum günü ve yanında değilim.
Yeterince arabesk.
Nasıl olsa yazdıklarımın hiç birini okuyamayacaksın.
Dilediğim gibi dökebilirim içimi.
Bazen bir insanı hayatından çıkarırsın ya da ona o şekilde gösterirsin.
Ama aslında bilirsin ki o hayatındadır, tam merkezinde.
Evet sevgilim, bugün senin doğum günün.
Ve ben sonunda ayrılacağımızı bildiğim halde, sevgilim olduğun zamanlarda bile bunu düşünürdüm.
Alışveriş yaparken kendi reyonlarım dışında bir de erkek reyonlarına göz atardım mesela.
Son 2 ay kaldı !
Çok güzel olmalı, şaşırmalı, sevinmeli ve tabi mutlu olmalı.
Kafamda bir sürü plan, yapılacak bir sürü sürpriz !
Sabah sen uyanmadan evine gelip seni elimde doğum günü pastanla uyandıracaktım.
Elimde bir kutu, kutunun içinde hepsinin ikimiz için anlamı olan ufak hediyeler,
Küçük notlarda seni ne kadar sevdiğimi anlatıyorum falan..
Ve bunların dışında esas hediye de var tabi.
Sonra kulağına fısıldayacaktım
‘İyi ki doğmuşsun, iyi ki tanımışım seni sevgilim, hep yanımda kal’ diye.
Hepsi hayal, hepsi bir düşünce olarak kaldı tabi.
Şimdi sen ve yanındaki sevgilin..
Neyse neyse o kadar arabesk olmayacağım, korkma.
Yanında olup kulağına fısıldamak yerine  yazıyorum bende;
Doğum Günün Kutlu Olsun, Benim Tatlı Süt Köpüğümm.


Bu günün şarkısı bu olsun;

6 Ocak 2012 Cuma

Niye yapıyorsun bunu ?



Yokluğuna alışıyorum artık mesajlara "acaba o mudur ?" diyerek bakmıyorum derken;
Sen mesaj atıyorsun.

Yılbaşında beni davet etmek için attığın tek mesajla ailemin güvenini sarsmak pahasına bana verdikleri dershane taksitini senin çağırdın mekana ve giyeceğim kıyafete yatırdım.
Neyse ki staj maaşım var onunla dershane taksitini geri yatıracağım.
Ve bunun için bile sana kızamıyorum.
Nasıl yapıyorsun, nasıl başarıyorsun bilmiyorum ama yapma.
Lütfen yapma.
Yaklaşma bana.
Hep zarar veriyorsun.
Uzak dur.
Lütfen !

Bu gün yine mesaj attın.
Hala telefonun ekranında senden mesaj geldiğini görünce mutlu oluyorum.
"Bana kıyamazsın seni tanıyorum" dedin.
Ama bu sefer başarılı olamadın.
"Uzak dur benden" dedim.
Bunu söyledikten sonra saatlerce ağlasam da sonuç olarak söyledim.

-Senden vazgeçemiyorum ama bunu bilmeni istemiyorum.


-Bir kez daha gelirsen bu kadar dayanıklı olamayabilirim, o yüzden lütfen gelme.
-Lütfen gelme.
-Lütfen gelme.
-Lütfen gelme.
-Lütfen gelme.


-Lütfen gel ama gitme.-