Doğum Günüm.

Dün bilindiği üzere doğum günümdü.
Fsm bulvarındaydık.
1-2 yere girdik oturduk.
Çok kalabalık değildik.
Gezdik eğlendik.
Saat 5 gibi Burger King'e gittik karnımızı doyuralım diye.
Pelin'de saat 6 gibi yanımıza geldi.
Pelin geldiyse Orkun konusu mutlaka açılır.
Bu sefer Beyza açtı. Orkun ışıl ile arkadaş değil mi ya falan dedi Pelin anlattı anlattı.
Özetle; biz arkadaşlarımızla sevişiriz Işıl'ın zaten başka çıktığı var ama Orkun'la da sevişiyor yani bu çok normal falan dedi. Beyza bunları duyunca Orkun'la görüşmene ben izin vermiyorum Kübra konuşma o çocukla falan dedi. Zaten Ecemde aynı şeyi söylüyor. Aslında daha bi çok şey söyledi Pelin ama anlatıp canımı sıkmak istemiyorum daha fazla.
Tabi bu arada Orkun doğum günümü kutladı mesajla. Bende kısa ve önemsemiyormuş gibi cevap verdim.
Yani dün tamamen bitti.
Ben onunla konuşmaya devam etmek istiyorum ama doğrusu konuşmamam sanırım.
Neyse zamanla göreceğiz her şeyi bakalım :)
Planımıza göre 20.00'a kadar takılacaktık fakat ben Pelin'e en fazla 1 saat katlanabildim sonra kalktım eve gittim.
Evde de halamlar varmış hediyeler doğum günümü kutlamalar falan.
Ne iyi bi gündü diyebilirim ne de kötü.
Tek iyi yani kuzenimin çocuğu.
Biz çok eğleniyoruz birlikte.
Bakıın bu da eğlencemizden bi kaç karee :)

[1. karenin açıklaması: Nasıl bi bakış bu be :D
2. karenin açıklaması: Uyuyoruz biz yea :P
3. karenin açıklaması: Yearim lan ben bu veledi :D
4. karenin açıklaması: kız veya erkek fark etmez benim yanımda en az 5 dk kalan çocuk makyaja başlar. ]

Saat 12 gibi yattım uyuyamadım. Düşünüp durduğumu fark edince bunu engellemek için kalktım Okan'ı seyrettim. Ağladım. Okan'ı seyrederken ağlayan tek insanım sanırım :)

En başta söylediğim gibi ben biraz şıp sevdiğim Orkun'u unuturum en kısa zamanda. Geçecek bu da :)

Yarın Benim Doğum Günüm.

Orkun bu gün yine moralimi bozdu.
Onu görmedim konuşmadım bu gün ama  Pelin'i haftada 2 gün görüyorum ve her gördüğümde mutlaka Orkun'la ilgili moralimi bozmayı becerebiliyor.
(Bu arada ben sınıf tekrarıyım Ecem ile Pelin eski sınıfımdan haftanın 3 günü staj da 2 günü okuldalar)
Öğle molasında kantinde Pelin Ecem Beyza ve ben oturuyorduk.
Pelin'in tiyatroda Onur diye kırıştırdığı bi çocuk var çıkmıyorlar ama çıkıyor gibiler.
Neyse bu onu anlatıyor " Geçen gece Işıllar'daydık 2-3 gibi kapı çaldı biz Onur'la bi odadayız, Orkun'la da ışıl diğer oda da (bu kısmı bana bakarak söylüyor) ben başka yere bakıyorum. Dinlemiyormuşum gibi yapıyorum.
Anlattı anlattı ders zili çaldı sınıflara çıktık.
Benim beynimin içinde sürekli şu cümle dönüyor; 'Işılla Orkun diğer odadalar.'
Sınıfa çıktım, sınıfta samimi olduğum 2 arkadaşım var onlar da sınıf tekrarı daha sınıfa gelmemişler.
Regl dönemimde olmamın etkisiyle olmalı ki koydum kafamı sıraya ağladım.
Sonra sıra arkadaşım geldi.
"N'oldu sana yaa" falan dedi "yok bi şey kem kum derken
sınıf başkanı 'müdüre çeağırıyooo lakoslar gelmeişş ehehe' diye bağırınca sil yüzünü hadi inip alalım lakosları dedi.
İndik. Lakoslar iğrenç sarı renk. Hee bi de lacivert pantolon giyiyoruz biz okul da üzerine sarı renk lakos :)
Hayal edin demek isterdim ama beni öyle hayal etmeyin piliss :)




Neyse esas konu  
Yarın Benim  
Doğum Günüm :)
Çok mutlu olmalıyım ve tabi ki çok güzeell :)




 Hazırlanmaya başladım ojeler, kıyafetlerr, çanta, ruj, ayakkabı her şey tamam.
Maske, saç, makyaj kaldı onların da yarısı şimdi yarısı yarın sabah tamamlanacak.
Ben çok eğleneceğim tamam mııı ??? :)
Babay.

Aramız nasıl ?

Cevap veremediğim bi soru var : Orkun'la nasıl gidiyor ?
Höynk ?
İyi desem, değil.
Kötü desem, değil.

Eskisi kadar sık konuşmuyoruz.
Konuştuğumuz zaman da "Araya soğukluk girdi dimi ? Bak ben o kızla gerçekten konuşmuyorum" falan diyor.
Sonra neyse konuyu kapayalım diyor kapatıyoruz.
Ahh. Onu takıntı haline getirmemeliyim !
Cumartesi doğum günümmm :)
Bulvarda bi yerde takılırız diye konuştuk.
Orkun'u çağırsam mı çağırmasam mı diye düşünüyordum Pelin, " ya ben gelemicem galiba canım Orkun'larla fransız sokağına gidebiliriz " deyince çağırmamaya karar verdim.
Belli etmesem de üzüldüm.
Doğum günümün 28 Mayıs olduğunu biliyor en azından bi mesaj atar, atmalı.
Yani ben bi mesaj atmasını bekliyorum.
Neysee
Her şey güzell olacak.
Pozitif düşün Kübraaaa pozitiffff  :)

Herkese çok yakışan beyaz elbisee :)

Küçük büyük her kızın hayalinde 3 şey mutlaka vardır.
Kıskanılası bir evlilik, göz kamaştıran bir gelinlik, yakışıklı bir prens :)

Her sabah otobüsle Altıparmak'tan geçiyorum ve orada da hep moda evleri var.
Vitrinler de hep gelinlikler.
Böyle kabarık kabarık. Çok güzell.
Dün gece de babamın kuzeninin düğünü vardı.
Otel de havuz başı.
Tam benim istediğim gibi.
Ya havuz başı olacak ya da kır düğünü.
Kapalı alanlarda düğünü sevmiyorum.
Gelinin de gelinliği çok güzeldi.
Sadece onun gelinliği kabarık değildi.
Ben kabarık istiyorum upuzuuuunn duvak istiyorum :)
Dün arkadaşım Ec bizdeydi.
Onunda telefonunda gelinlik modeli görünce anladım ki her genç kız gelinliğin hayalini kuruyor.
İnternette bakıp beğendiğim gelinlik modellerini paylaşmak istedim :)

Sonuncusu benim favorim.
En çok onu beğendim :)

Hissettiklerim.

Çok uzun zaman olmadı hayatıma gireli aşığım ona diyemem tabi ki ama alışmıştım.
Yani varlığına, onunla konuşmaya falan alışmıştım.
Onun hayatımda olması hoşuma gidiyordu.
Aslında bakarsanız hayatıma giren ilk normal insan diyebilirim.
Hayatı çok normal sayılmaz ama ilgilendikleri, konuşması, düşünceleri gerçekten doğaldı.
Doğruyu söylemek gerekirse ben Orkun'un bu özelliklerini bana postayı koyduktan sonra fark ettim :)
Yani anlayacağınız kör gitti badem gözlü oldu :)
Tabi postayı koymadan önce de Orkun'un gerçekten iyi bi sevgili olabileceğini söyleyen, her defasında hatırlatan arkadaşlarım vardı.
Bende aynen bu şekilde düşünüyordum fakat o kadar umursamıyordum.
İlgisiz davrandım. Üstüne düşmedim.
Onu istediğimi belli edecek bi şey yapmayı geçtim aksine soğuk davrandım.
Yani bence gayet yakındım ama ona göre değildim.
İstediği ona yılışık davranmamdı.
Eğer öyle davransaydım şu an büyük ihtimal sevgiliydik.
Diğer kız baya yılışık tam istediği gibi :)
Neysee bu duruma alışıyorum.
Şunu söylemeliyim Orkun'la tekrar eskisi gibi olmak isterdim.
Başka biriyle tanışmak, konuşmak fikri çok uzak geliyor şimdilik.
Bakalım hayat karşıma neler çıkaracak :)

Bu İlişki de Başlamadan Biterr..

Geçen yazı da da bahsettiğim gibi çocuğun umurunda değilim hala.
Nedeni ise; başka bir kız !

Dün, Pelin (Orkun'la tanışmamızı sağlayan arkadaşım), Ecem (dostum diyebileceğim tek insan),
Gizem (çok yakın olmasa da yakın arkadaşım diyebileceğim kişi severim kendisini) ve ben okuldan kaçalım dedik.
Gezer tozar eğleniriz.
Önce kahvaltı yaptık ardından fransız sokağında oturduk.
Sonra hadi sinemaya gidelim dedik.
Saat 11 buçuk falan olduğu için salon bomboştu.
Dördümüz evdeymişiz gibi yayıla yayıla, tartışa tartışa, ara ara uyuya uyuya izledik filmi.
Sonra film bitmeden sıkılıp çıktık.
Mc donalds'a gittik.
Pelin "Işıl'la görüşecektim çağırayım o da gelsin sorun olur mu ?" falan dedi.
(Işıl;daha önce bahsettiğim orkun'un çok samimi olduğu tiyatrodan arkadaşı.)
Kızı zaten çok merak ediyordum istediğim fırsat ayağıma gelmiş teper  miyim hiç. Gelsin tabi dedik.
Geldi oturdu. Fotoğraflardaki kadar güzel değil, ayrıca salak :) ben de biraz rahatladım derkeeeennnn !
Kız benim Kübra olduğumu bilmiyor. Daha doğrusu Orkun'la konuşan kız olduğumu bilmiyor.
Bunlar Pelin'le tiyatronun dedikodusunu yapmaya başladılar bende ilgilenmiyormuş gibi elime telefonu aldım.
Orkun kelimesi geçti çaktırmadan dinliyorum ki ne duyayım.
Işıl: 'Orkun'la Gizem, yani Gizem Orkun'u ayarttı galiba' dedi.
Pelin durumu toparlamak için bi öksürdü ve beni göstererek  
"Tanıştırayım Işıl, bu da Kübra :) " dedi.
Ben "Hı ? Pardon ? Anlamadım, n'oldu ?" ayağına yatıyorum falan bunlara telefon geldi tiyatrodan, kalkıp gittiler.
Benim yüzüm düştü tabi.
2 gündür niye hiç konuşmadığımız anlaşıldı.
Sonra kalktık Mc donalds'dan vitrin bakalım dedik.
Koton'a giriyoruz 'Ah buradan doğum günü hediyesi bakmıştım Orkun'a ühüüü '
Polo'ya bakıyoruz ' İkimize aynı t-shirt'den alcaktım beraber giycektik ühüüü' diye duygusala bağlıyorum.
Kızlarda eminim içinden "Oha lan daha ne kadar oldu tanışalı ne ara yaptın sen bunları"
 diyorlardır.
Neyse eve geldim.
Mesaj atsam mı atmasam mı derken o attı.
Konuyu hiç açmıyor dayanamadım ben açtım.
"Benimle konuşmak zorunda değilsin diğer kızı biliyorum" vs diye trip yapıyorum.
Yok öyle bi şey cart curt bütün akşam tartıştık.
Sanane sen benim neyin oluyorsun demiyor.
Sanki benim sevgilim ve ben onun başka kızla konuştuğunu duymuşum gibi tartıştık.
Daha sonra ikna olunca barıştık fakat hiç bi şey eskisi gibi değil.
Kız eminim hala mesaj atıyor.
Feysde bütün fotoğraflarını beğenmiş o da yetmezmiş gibi "tatlısın çocuk" bilmem ne diye yorum yapmış.
Kafam girsin sana Sürtükk !
Neyse anlayacağınız bu ilişki de başlamadan bitti..

Şunda anlaşalım; Uykuluyken Saçmalarım Ben.

Ben böyle Orkun Orkun diye kendimi yiyorum ama çocuğun umurunda değilim şu sıra.
Tamam bende sürekli herkese Orkun'u anlatmıyorum hatta onlar sorduğu zaman bile azıcık anlatıyorum sıkılmasınlar diye.
Gelin görün ki kendimi yiyorum işte yiyorum.
2 gündür hiç konuşmuyoruz ne arıyor ne mesaj atıyor.
Bu şekilde davranması neyse de sonra bi de mesaj atıp "küs müyüz hayırdır bi problem mi var cart curt" diye zırvalayınca kafamı duvarlara sürtüp kıvılcımlar çıkartmak istiyorum. O derece yani.
Geçenlerde yine böyle 2 gün falan konuşmadık mesaj atmış gece 3'de "uyudun mu" diye
Bende böyle mesaj bekleyerek uyuduğum zamanlar arada uyanıp telefona bakarım istemsiz yapıyorum bunu. Sonra bi de mesaja cevap atarım.
Sabah gönderiler kutusunda yazdıklarımı görüp 'off rezil oldum yea' sendromuna girerim falan.
O gece de 5'de uyanıp mesaj atmışım "bi sorunumuz yok dimi" falan diye zırvalamışım.
"Hayırdır bu nerden çıktı" falan demiş.
Benim her şeyi deliler gibi taktığımı bilmiyor tabi.
"Hiç öylesine bi sorun varsa söyle bak" falan diyip tekrar uyumuşum.
Bunları sabah gönderilenler kutusunda okudum.
Ve tabi ki "Rezil oldum yeaa" sendromuna girdim.
Sonra ona hiç bu mesajları atmamışım gibi davrandım.
Ya sen bana niye bütün gün mesaj atmıyorsun da gece 3'de atıyosun ?
Amaç ne yani.
Ben o uykulu halde sana aşığım diye bile zırvalarım yani, yaparım bunu. 
Bana gündüz mesaj at normal saatte tamam mı ?
Hatta şimdi at. Lütfen at lütfen lütfenn lütfennn !

Salağım ben, kabul. :)

Bahsettiğim yerde çalıştım 2 gün.
Anneler günü diye baya yoğundu. Baya baya yoğundu hem dee.
Cumartesi günü özellikle çok çok fazla yoğundu.
9 da iş başı yaptım 8 buçağa kadar hiç oturmadım.
8 buçukta çıktık.
Çalıştığım yer Orkun'nun tiyatrosuna yakındı.
İlk kazandığım parayla onun sevdiği çikolatadan alıp ve tiyatrosuna gidip sürpriz yapacaktım.
Neyse çıktım işten çikolatamı aldım tiyatroya yaklaştım (yaklaştığımı sandım) mesaj attım Orkun ben tiyatronun kapısındayım çık görüşelim diye.
Ama beynim o kadar durmuş ki tiyatronun çevresinde bile değilmişim.
Yarım saat Heykel'de döndüm durdum tiyatroyu bulabilmek için.
Bildiğim yeri bulamıyorum
Tabi bu arada Orkun beni tiyatronun kapısında bekliyor.
Yanımda bi arkadaşım da vardı. O da benim gibi bütün gün çalıştı.
Bi de üstüne yarım saat tiyatroyu arayınca haliyle sinirlendi.
Daha fazla sinirlenmesin diye bi yerde durduk Orkun'a bulunduğumuz yeri söyledik o yanımıza geldi.
Tiyatro'yu bulamadığımı falan anlattım.
Tepkisi şu oldu 'Sen içtin mi çalıştın mı canım ?'
Salak gibiydim ya da pardon salaktım.
Çok hem de.
Neyse anlayışla karşılamıştır eminim :)
Yanındayken içimden 'ben bu çocuğu ne kadar da çok özlemişim ' dedim.
Özlediğimi yanıma gelince fark ettim.
Sevgili değiliz öyle gibi davranıyor ama değiliz.
Olalım istiyorum. Hem de çok istiyorum.
Ondan hoşlanmaya başladımmm
Ve onun hayatımda olmasından mutluyum.. :)

Türkiye’nin bağımsızlığından başka birşey istemedik ve hayatımızı bu yola koyduk....
Varlığımızı Türkiye adına armağan ettik. Bunun aksini iddia edenler vatan hainidir.
-Deniz Gezmiş-

Gezdim, Doydum, Eğlendim :)

Ahh !
Yorucu bir cuma günü daha.
Okuldan çıktık hadi Zafer plazaya gidip bi şeyler yiyelim, vitrin falan bakalım dedik.
He bi de 2 günlüğüne bi mağaza da tezgahtarlık gibi bi şey yapacağım o mağazayla gidip saatleri konuşalım dedik.
Gittik konuştuk yedik içtik eve döndüm. Yorgunum.

Bi de yarın ne giycem derdi !
Nefret ediyorum bunu düşünmekten.
Giyinmek konusunda sihirli güçlerim olsun istiyorum.
Böyle hayal edeyim sonra üzerimde olsun falan.
Kim istemez ki :)
Havalar da bi öyle bi böyle ne giyeceğimi şaşırdım yahu.
Yarına kadar bütün dolabı giyip çıkarmaktan derim aşınacak muhtemelen :)



  

Çalışacağım yer Orkun'a da yakın belki 7'den sonra onun yanına giderim.
Cidden ne giycem ya !

Off. Kalkıp dolabımdaki her şeyi denemeliyim.
Her şeyi her şeyi her şeyiiii !!!
Çok işim var çookk.

;)

Bu Haftayı Özetlersek :)

Bi haftanın daha sonuna geldik.
Ve ben gerçekten nasıl geçtiğini anlamadım.
Çünkü sürekli uyuyorum.
Gece 1 gibi yatıyorum sabah 6'da kalkıyorum okula gidiyorum.
Okulda en az 4 saat uyuyorum.
5 gibi evde oluyorum 6 da tekrar yatıyorum sonra 9-10 gibi uyanıp 12'de tekrar uyuyorum.
Hesaplarsak günde 12-13 saat uyuyorum.
Bu yüzden olsa gerek günlerin nasıl geçtiğini anlamıyorum :)

Neyse..

Cumartesi günü arkadaşlarla toplaştık sabaha kadar gırgır şamata.
Herkesin anlatacağı bi flörtü, sevgilisi vs falan var tabi :)
Benim de bilindiği üzere Orkun var :)
Sms'i bitti telefonunda tl'si yok 3-4 gündür konuşamıyoruz diye düşünürken telefonum çaldı.
Sanırım sonunda aklına geldim diye yüzümde öküz kadar gülümseme bi heyecanla telefonu açtım ki şu sesi duydum
' Sayın abonemiz bu bir ödemeli aramadır...' devamını dinlemeden kapattım tabi.
Sonra kızlardan birinde bedava dakika falan varmış aradım konuştuk.
Biraz önce de internette konuştuk.
Mutluydum taa ki facebook'a o kızla fotoğraflarını koyana kadar.
Tiyatrodan bi kız arkadaşı var fazla samimiler sinirlerim zıplıyor
ama bunu sorun ettiğimi ona belli etmemem gerektiğini biliyorum.

Son olarak;
Ona çok yakın olan o kızdan nefret ediyorum.
O şıllıktan nefret ediyorum.
Gel gelelim kız çok güzel.
Yani anlayacağınız tam bi Şıllık Şıllık Şılllıkkk !!